2011-2021 dünyanın en sıcak 10 yılı olarak kaydedildi. 2020 sanayileşmenin de etkisiyle 1,2 santigrat derece daha sıcak ölçüldü. Gün geçtikçe artan sıcaklıklar, ısınan dünya, eriyen buzullar nedeniyle iklim krizine farkındalık oluşturmak amacıyla 15 Mayıs “Dünya İklim Günü” olarak kutlanıyor. Kovid-19 nedeniyle karantina ve kısıtlama uygulanan 2020 yılında atmosfere karbondioksit salınımının ve küresel ısınmanın yavaşladığı fakat durmadığı gözlemlenmiştir.
Kullandığımız fosil yakıtlar, dünya atmosferinin etrafında bir sera gazı katmanı oluşturur. Bu katman yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının dünyadan tekrar uzaya dönmesine engel olup ısıyı hapseder. Bunun sonucunda yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen sıcaklıklar artar. Bu da adını sıkça duyduğumuz küresel ısınma olarak tanımlanmaktadır.
İklim değişikliklerinin birçok olumsuz sonucu vardır;
Yapılan incelemelere göre, dünya sıcaklık ortalamaları geri dönülemez bir şekilde 1 derece artmıştır. Bu 1 derecelik artış, aşırı yağışlar, orman yangınları ve sel felaketleri gibi birçok doğal felaketi yaşamamıza neden olur.
Küresel Adaptasyon Komisyonu’nun yapmış olduğu araştırmaya göre, dünya bu olumuz doğal felaketlere karşı savunmasız bir durumda. Eğer gereken yatırımlar yapılmazsa en ağır bedeli ödeyecek olan en yoksul ülkeler olacak.
Birleşmiş Milletler’in raporuna göre, iklim krizi 120 milyon kişinin yoksullaşmasına neden olacak. Bunun nedeni ise ekolojik dengenin bozulması, besin yetersizliği, açlık ve kuraklık olarak belirtiliyor. Bununla beraber 250 bin kişinin de hastalıklardan dolayı hayatını kaybedeceği düşünülüyor.
İklim krizinin önüne geçmek için bireysel olarak yapılacakların başında, karbon salınımına yol açan otomobil ve uçak kullanımını azaltmak geliyor. Bunun yerine daha çok toplu taşıma araçlarını kullanmak, bisiklete binmek ve kısa mesafeler için yürümek tercih edilebilir. Yeşil enerji üreticilerine yönelmek, atıkları azaltmak, doğru atık ayrımı yapmak, su tüketimini azaltmak ve daha az tüketmek yapabileceğimiz basit ama etkili önlemlerdir. İklim krizi, az sayıda insanın yapacağı ufak değişikliklerle çözüme kavuşmayacaktır fakat tüketicinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirme bilinci ile hareket ederek yaşantısında belli değişikliklere gitmesi gerekiyor.
İklim krizinin önüne geçebilmek için temiz enerjiye daha fazla yatırım yapılmalı. Ayrıca yapılan yatırımların sonucunda temiz enerji girişimleriyle beraber 18 milyon kişiye istihdam sağlanacağı düşünülüyor. Bunlara ek olarak ormanlık alanların korunması ve atıkların idaresinde yeni yatırımların yapılması karbon emisyonlarının düşürülmesi için oldukça önem taşımakta. Klima ve buzdolabında kullanılan HFC’ler atmosferi daha çok ısıttığı için bunları azaltmak ve başka alanlara yönelmek için tedbirler alınmalı. Dört yıl önce 170 ülke bu tarz gazların azaltılması için bir anlaşma imzaladı.