Sürücüsüz araçlar ve yapay zeka çağının getirdiği teknolojik gelişmeler arasında önemli bir yer tutuyor. Ancak, bu alanın en büyük zorluklarından biri trafik konisi gibi engellerle karşılaşıldığında ortaya çıkan kafa karışıklığıdır. San Francisco’da yapılan bir gözlemde, sürücüsüz araçların trafik konisiyle karşılaştıkları durumlarda sıkıştıkları tespit edilmiştir.
Sürücüsüz araçların üzerine bırakılan trafik konileri, yapay zeka sistemlerinin işleyişini etkilemektedir. Koninin varlığı, aracın karar mekanizmasını olumsuz etkileyerek hareket etme kabiliyetini kısıtlamaktadır. Bu nedenle, San Francisco halkı sürücüsüz araçlara tepki olarak trafik konileriyle araçların önünü kesmektedir.
San Francisco halkının bu eyleminin temel nedeni, sürücüsüz araçların güvenlik açısından potansiyel bir tehdit oluşturduğuna inanmalarıdır. Sürücüsüz araçların karar mekanizmalarının trafik konileriyle karıştığı durumlar, vatandaşların ezilme riskine maruz kalmalarına neden olabilmektedir. Bu nedenle, halk kendi güvenliklerini sağlamak adına bu yöntemi tercih etmektedir. Bunun yanı sıra, sürücüsüz araçların trafiği yavaşlattığı da halk tarafından vurgulanmaktadır.
Sürücüsüz araçların trafik konileriyle yaşadığı zorlukların yanı sıra, daha önce de elektrik direklerine çarparak zarar verme veya otobüslere çarpma gibi olaylar yaşanmıştır. Benzer şekilde, yangın hortumlarının üzerinden geçmesi gibi durumlar da meydana gelmiştir. Bu olaylar da halkın sürücüsüz araçlara olan güvensizliğini artırmıştır.
San Francisco’daki robot taksi işletmecileri, Cruise ve Waymo, halkın eylemleri sonrasında polisten destek talep etmiş ve protestoculara müdahale edilmesi çağrısında bulunmuştur. Bu şekilde, sürücüsüz araçların karşılaştığı güçlükleri çözmek adına önlemler alınması amaçlanmaktadır.
Sonuç olarak, sürücüsüz araçların trafik konileriyle karşılaştığı durumların yapay zeka sisteminin işleyişini etkilediği ve araçların hareket kabiliyetini kısıtladığı görülmektedir. San Francisco halkı, bu duruma tepki olarak sürücüsüz araçlara trafik konileriyle engel oluşturmakta ve güvenlik endişelerini dile getirmektedir. Bu konu, sürücüsüz araç teknolojisinin geliştirilmesi ve güvenliği açısından dikkate alınması gereken bir sorundur.