Dünya dışı yaşam tam anlamıyla kökeni Dünya’da bulunmayan yaşam anlamına gelir. Günümüzde bazı teorisyenler, dünya dışında basit bakteri veya mikroorganizma formunda yaşam olabileceği yönünde iddialarda bulunmaktadır. Dünya dışı yaşam üzerinde araştırmalar yapan bilime ise astrobiyoloji denmektedir. Tabii bu tür olaylar biz insanlara oldukça heyecanlı gelmektedir. Yeni yaşanabilir gezegenler bulmak, belki de yıllar sonra o gezegenlere insanlığın ulaşabilmesi gibi fikirler insanlara çok cazip gelmektedir. Bilim adamları sürekli yeni gezegenler keşfediyor, keşfettikleri bazı gezegenler ise biz insanların üzerinde rahatça yaşayabileceğimiz gezegenlerdir. Bu yazımızda sizlere Dünya dışı yaşamın var olabileceği 8 gezegen’ den bahsedeceğiz.
2009 yılında NASA, diğer yıldızların çevresinde dönen dünya büyüklüğündeki gezegenleri keşfetmek için Kepler adında bir uzay gözlem aracıyı uzaya fırlatmıştır. Bu Kepler uzay aracı dünyadan 1.200 ışık yılı uzaklıkta bulunan Kepler-62 sistemini keşfetmiştir. Kepler-62e, suyla kaplı olduğuna inanılan bir dış gezegendir. Dış gezegenden kasıt, güneş sistemimizin dışındaki bir yıldızın uydusu olan bir gezegen olmasıdır. Kepler-62e gezegeni, üzerinde yaşadığımız dünyanın yaklaşık 1,6 katı büyüklüğündedir. Harvard Üniversite’sindeki araştırmacılar, Kepler-62e’nin çok bulutlu bir gökyüzüne ve kutup bölgeleri de dahil olmak üzere ılık ve nemli bir atmosfere sahip olduğunu kabul etmektedirler.
Kepler-62f gezegeni, Kepler-62e gezegenine komşu bir gezegendir. Ayrıca bu gezegen, Kepler-62 sistemindeki gezegenlerden, yaşanabilir olan bu ikisidir. Bir çalışma, Kepler-62f’nin büyük olasılıkla tamamen suyla kaplı olduğunu göstermiştir. Onun yörüngedeki yolculuğu 267 gün sürmektedir. Yine bu gezegen, bizim dünyamızdan %40 daha büyüktür. Bu bizim için gerçekten de çok büyük olabilir fakat aslında yaşanabilir başka yıldızların olduğu bölgedeki bilinen en küçük dış gezegenlerden birisidir. Bu gezegeni keşfeden NASA ekibinin lideri; Kepler-62f ve Kepler-62e gezegenlerinin çoğunlukla suyla kaplı olduğu için, bu gezegenlerde suda yaşayan çok gelişmiş bazı organizmaların olabileceğini öne sürmüştür.
Dünyadan 500 ışık yılı uzaklığa yolculuk yapalım. Orada, Kuğu takım yıldızında Kepler-186f adlı bir gezegene varacağız. Bu gezegen, “dünyanın kuzeni” ve “ikinci dünya” olarak adlandırılmıştır. Ayrıca bu gezegen dünyadan yaklaşık %10 daha büyüktür. Yaşanabilir bölge, bir yıldıza olan mesafe veya bir yıldızın çevresinde dönen, yüzeyinde sıvı halde su bulunabilen gezegenlerin yıldıza olan mesafesi demektir. Bir gezegen kendi ana yıldızına çok yakınsa havası oldukça sıcak olacaktır ve bu da su olsa bile bu suyun hemen buharlaşmasına sebep olacaktır. Bir gezegen kendi ana yıldızından çok uzaktaysa bu sefer de çok soğuk havaya sahip olacaktır ve bu durum üzerinde bulunan suyun hemen donmasına sebep olacaktır. Kepler-186f, yaşanabilir bir mesafede bulunmaktadır. Yine bu gezegenin suyu sıvı halde yüzeyinde tutabilecek bir atmosfere sahip olması muhtemeldir ki, bu da dünyadan bildiğimiz üzere bir yerde yaşamın en önemli şartlarından birisidir. Lakin Kepler-186f gezegeni, Güneş’ten daha az bir sıcak yıldızın uydusu olduğundan dolayı eğer orada yaşarsak birçoğumuz dünyada olduğundan çok daha fazla üşüyebiliriz.
Kepler sisteminden biraz daha ileride bulunan, 1.700 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Burada bulunan KOI 7711.01 isimli ilginç gezegen “dünyanın ikizi” olarak adlandırılmıştır. Yine bizim dünyamızdan yalnızca %30 daha büyük bir gezegendir. Dünya gibi Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde dolaşmaktadır. Yıldızından aldığı ışık miktarı da Dünya’nın Güneş’ten aldığı ışık miktarına çok benzemektedir. Tabii ki o gezegen de yaşanabilir bölgede yer almaktadır. Bunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Yani bu gezegenin yüzeyinde sıvı halde su bulundurması ihtimaldir. Lakin bazı araştırmacılar bu gezegenin atmosferinin tam olarak nasıl olduğundan emin olmadıkları için bu gezegene takılan “dünyanın ikizi” lakabının çok erken verildiğini söylemektedirler.
Kepler-22b, Dünya’dan 600 ışık yılı uzaklıkta keşfedilmiştir. Aralık 2011’de Dünya’ya duyurulmuştur ve yaşanabilir bölgede olabileceği teyit edilen ilk gezegen olmuştur. Burası yaşamın var olduğu umut verici bir gezegendir. Kepler-22b gezegeni Dünya’dan 2.4 kat daha büyük bir gezegendir. Aynı zamanda Güneş benzeri bir yıldızın uydusudur. Bu yüzden 22 derecelik rahat edebileceğimiz bir sıcaklığa sahiptir, yani biraz rehavete sebep olabilir fakat çok da sıcak değildir. NASA bilim adamları gezegenin kayalık, gazlı ve sıvı bir bileşime sahip olup olmadığını henüz bilemiyor. Lakin bu gezegenin bulutlu bir havaya sahip olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda bilim adamları neredeyse Dünya’nın iki katı büyüklüğünde olduğu ve insanlık için çok fazla dağ ve tepeden oluşan bir yapısı olsa da kayalardan oluşan bir çekirdeğe sahip olabileceği için bu gezegenin gerçekten de yaşanabilir olup olmadığını sorgulamışlardır.
Gliese 581g adlı gezegen, 2010 yılı Eylül ayında keşfedilmiştir. Bu gezegen bizim Dünya’mıza yalnızca 20 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Kepler-22b’ye göre Dünya’ya daha fazla benzediği düşünüldüğünde, bitkilere ve hayvanlara daha iyi ev sahipliği yapabilir. Gezegenin bir tarafı ana yıldızına, diğer tarafı ise sonsuz karanlığa bakmaktadır. Yaşanabilir kısmı muhtemelen gölgeyle ışık bulunan aradaki bölge olacaktır. Kulağa hoş geliyor olabilir. Bilim insanları aslında bu gezegenin var olup olmadığından emin değildirler. Gezegen, Kaliforniya Üniversitei’ndeki bir ekip tarafından 11 yıldan uzun süren gözlemlerinden elde edilen veriler sayesinde keşfedilmiştir. Ancak son zamanlarda gezegenin yaşanabilirliği ve sonrasındaysa gerçekte var olup olmadığı sorgulanmıştır. Zaten bir gezegenin gerçekte var olup olmadığını doğrulamak, genellikle 2 bağımsız bilimsel çalışma gerektirmektedir. Belki de gelecekte ikinci bir çalışma, Gliese 581g gezegeninin varlığını teyit edecektir.
Ross 128 b’nin Dünya’nın arka bahçesi olduğu söylenmektedir. Çünkü bu gezegen Dünya’mıza sadece 11 ışık yılı uzaklığa sahiptir. Ross 128 b gezegeni, 2017 yılında keşfedilmiştir. Bilim insanları, yüzeyindeki sıcaklığın Dünya’nınkiyle benzer olduğunu görmekten heyecan duymuşlardı. Bu yüzden dolayı da Ross 128 b, Dünya’ya iklimi en yakın olan ikinci ılıman gezegen olarak kabul edilmişti. Ross 128 b, sessiz bir yıldızın uydusudur. Bir yıldıza sessiz denmesinin sebebi ise, uydusu olan gezegeni aşırı radyasyona maruz bırakmamasıdır. Lakin yine de Ross 128 b, yıldızına yakın olduğundan dolayı Dünya’dan %38 daha fazla radyasyona maruz kalır. Ancak bazı teorisyenler, Ross 128 b gezegeninin radyasyonunun uzaya geri gönderilmesi ve sera etkisinin önlenmesi için yüksek irtifada bulutlar oluşturacağını iddia etmektedirler. Araştırmalar halen devam etmektedir.
Proxima b gezegeni, Dünya’nın 1,3 katıdır. Bu gezegendeki hava sıcaklığı Dünya’daki sıcaklığa en yakın olan derecededir. Yani eğer ki oraya seyahat ediyor olsaydınız Dünya’daki sıcaklığın aynısını hissediyor olabilirdiniz. Bu da kulağa oldukça uygun gelmekte. Ayrıca Dünya’dan sadece 4 ışık yılı uzaklıktadır. Bu gezegen, güneşimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri yıldızının yörüngesinde dönmektedir. Proxima b gezegeni sıvı halde su barındıracak kadar ılıman ve kayalıktır. Yine de küçük bir problem mevcut. Proxima Centauri’da çok fazla patlamalar meydana gelmektedir. Bu da Proxima b’nin orada yaşamayı imkansız kılan radyasyona maruz kalabileceği anlamına gelmektedir.