Teknoloji her geçen gün, farklı geliştirmelerle birlikte ilerleme kat etmeye devam ediyor. Teknoloji, insanlara farkı alanlarda çeşitli imkanlar sağlıyor. Günümüzde teknolojinin tüm hızıyla gelişmeye devam ettiği alanlardan biri de uzay sektörü. Uzay sektöründeki devletler arası mücadeleye şirketler de katılmış durumda. Şirketler kendi içerisinde bürokrası gibi yavaşlatıcı sistemlere sahip olmadığı için, uzay alanında çok daha hızlı geliştirmeler yapabiliyorlar. Bu sebeple, uzay roketleriyle birlikte görülmemiş planlar üzerinde de çalışılabiliyor: Uzay turizmi gibi. Uzay turizmi, geleceğin sektörleri arasında büyük öneme sahip durumda. Uzay turizmi örneklerinin ilkini, Dear Moon projesiyle birlikte görebiliriz.
Dear Moon projesi, seçilen sanatçıları uzayda ufak bir tura çıkarmayı hedefliyor. Birkaç gün sürecek olan bu turda Dünya’nın ve Ay’ın etrafında bir tur atıldıktan sonra Dünya’ya yumuşak şekilde dik iniş gerçekleştirilecek. Bu projenin amacı, günümüzdeki yetenekli sanatçıların Ay’ı yakından görmek ve uzayda seyahat etmek gibi ilham verici deneyimlerin ardından neler yapabileceklerini görmek. Bu projeyi hayata geçirmek adına çalışmalar başlamış durumda. Proje gerçekleştirilirken Space X uzay şirketinin Starship isimli roketi kullanılacak. Bu roket, henüz prototip aşamasında bulunan ve teknolojinin son geldiği noktada tasarlanan bir roket. Roketin bu görevinden önce Mars’a gitmesi planlanıyor. Tüm denemeler başarılı olursa ve uzay roketi yeterli güvenliği sağlama konusunda kendini kanıtlarsa, 2023 yılında proje gerçekleştirilecek. 2023 yılında sanatçılarımız ilk kez Dünya’nın dışını deneyimleyebilir.
Sanat, kendi içerisinde pek çok dala ayrılıyor: Resim, müzik, film, moda… Sanatçılar, bu dalların herhangi biri aracılığıyla bize fikirlerini, hislerini ve deneyimlerini aktarıyor. Dünya üzerinde bu sanat dalları içerisinde ayrıcalıklı yeteneklere sahip olan bazı kişiler var. Sanatçılar, yaşam deneyimlerinden ilham alarak besleniyor ve eserlerini ortaya koyuyor. Onlar için bazı olguları deneyimlemek, tecrübe etmek her şeyden önemli. Bunun farkına varan Japon milyarder Yusoku Maezawa, bu eşsiz deneyimi sanatçıların gerçekleştirebilmesi adına projeyi fonlamış durumda. Proje, tüm detaylarıyla belirlendi ve bazı aşamaları şimdiden tamamlandı.
22 Kasım 1975 tarihinde doğan Yusaku Maezawa, girişimciliği aracılığıyla Japonya’nın sayılı milyarderleri arasına girmiş durumda. Ocak 2021 verilerine göre net serveti 2.2 Milyar dolar olarak görünüyor Kendisi bir girişimci ve sanat koleksiyoncusu. 1998 yılında Start Today’ kurmuş olan girişimci, 2004 yılında Japonyanın en büyük çevrimiçi moda sitesi Zozotown’u başlatmış. ZOZO ile birlikte, giyim alanındaki çalışmalarını sürdürmüş.
Maezawa, sanata olan düşkünlüğüyle biliniyor. Sanattan ve sanatçılardan etkilenen milyarder, bu konuda çeşitli çalışmalar yapıyor. Yapmak istediği çalışmalardan bir diğeri de Dear Moon projesi. Bu projeyle birlikte farklı alanlardaki sanatçıları seçecek ve onların eşsiz deneyimler yaşamasını sağlayacak. Japon milyarder böylelikle sanat alanında etkili bir iz bırakmayı hedefliyor.
Dünya ile Ay arasında hiç de azımsanamayacak bir mesafe bulunuyor. Bu yolculuk boyunca Bay Maezawaya, sanatçılara ve mürettebata eşlik edecek olan Starship, öncelikle Dünya etrafında, ardından Ay’ın etrafında bir tur atacak ve Dünya’ya iniş yapacak. Yaklaşık olarak bir haftaya yakın bir süre tutması beklenen bu turda uzay aracı 238.900 mil kat edecek. Yani 384.472 kilometre. Ekvator uzunluğunun 40.076,4 km olduğu düşünülürse, bir hafta içerisinde Dünya etrafında 9,5 tur atmaya denk düşecek bir mesafe kat edilmiş olunacak. Bu mesafe, yolda gördüğümüz arabaların pek çoğunun kullanım ömründen uzun bir mesafe. Tüm bu yol kat edilirken sanatçılar; içerisinde bulunduğumuz evreni, bugüne kadar uzaktan izlediğimiz Ay’ı ve içerisinde yaşadığımız Dünya’yı bambaşka bir açıdan değerlendirme ve deneyimleme imkanına sahip olacak.
Maezawa’yı bu misyonu başlatmak adına motive eden bazı sorular ve düşünceler bulunuyor. Bu sorular, sanata duyulan yakın ilginin ardından gelebilecek sorular. Maezawa, düşüncelerini bize şöyle anlatıyor:
Cümlelerin ‘eğer’ kelimesiyle başlamış olması dikkatinizi çekmiş olabilir. ‘Eğer’ diye düşünmeye başlamak sanatçılar arasında oldukça yaygınlaşmış bir düşünme biçimidir. Sanatçılar, yaratıcılıklarını da kullanarak ‘eğer’ şeklinde başlayan düşüncelerin altında kendi dünyalarını kurabiliyorlar. ‘Marslı’ filminin senaristinin de düşünmeye ‘Eğer Mars’a gidebilseydik’ diye düşünmeye başlaması gibi. Bay Maezawa’da sanatçılardan yola çıkarak belli ki benzer bir düşünce yöntemi kullanmış. Ancak Maezawa’nın önemli bir avantajı var. Sanatçılar kendi dünyalarını eserleriyle oluştururken, Maezawa bunu projesiyle gerçeğe çevirebilir.
Dear Moon projesi için uçuş, Space X tarafından, Starship roketleri kullanılarak gerçekleştirilecek. Bunun aşamaları genel olarak belirlenmiş durumda. Fırlatma gerçekleştirildikten sonra yeterli yüksekliğe ulaşıldığı anda, yakıt kapsülleri ayrılacak. Bunun ardından Ay’a ilerlemek üzere hazırlık aşaması geliyor. Bu kısımda Starship Dünya’nın etrafında bir tur atacak. Bu sırada, yolculara güzel bir seyir zevki verilecek ve roket ihtiyaç duyduğu hıza kavuşacak. Ardından yörüngeden ayrılıp Ay’a doğru harekete geçecek. Ay’a yeterince yakınlaşılmasının ve hızın korunmasının ardından Ay’ın arkasından bir tur atılıp Dünya’ya doğru yola çıkılacak. Doğrudan Dünya’ya inişe geçilecek. Yolculuk, Doğu Amerika’da başladığı gibi aynı noktada yumuşak inişle son bulacak. Space X’in hesaplamalarına göre tüm bunların 5 gün 23 saat 1 dakika 27 saniyede tamamlanması hedefleniyor.
Projenin planını ele aldığımızda, sanatçı seçmelerinin 2018 yılında gerçekleştiğini görüyoruz. Gidecek sanatçı listesinin son hali belli olduktan sonra uzay ortamına uyum sağlamak adına çalışmalara başlanacak. Bahsettiğimiz yolculukta yer çekimi hissedilmeyecek kadar azalacak. Bu durum insan üzerinde bazı fizyolojik sorunlara yol açabilir. Tüm sanatçıların buna hazırlıklı olması ve Dünya’daki çalışmalarıyla birlikte dayanıklıklarını geliştirmeleri gerek. Bu çalışmaları, Uluslararası Uzay İstasyonu’na giden astronotlar ve bilim insanları da gerçekleştiriyor. 2023 yılındaki fırlatmaya kadar tüm bu çalışmaların gerçekleştirilmesi ve herkesin hazır hale gelmesi gerek. Sanatçılar, Maezawa ve Space X’in çalışmaları tamamlamalarının ardından belirlenecek olan tarihte fırlatma gerçekleştirilecek.
Space X tarafına baktığımızda, oldukça başarılı bir geçmiş görüyoruz. Şirket, prototiplerinden emin olmadığı sürece roketleriyle cansız yük dahi taşımıyor. Falcon roketleri prototip aşamasında çok sayıda patlamış olsa da, tüm bu sorunlar teknolojiyle düzeltildi ve Falcon roketlerinin başarısı %100’e yakın bir seviyeye getirildi. Starship’in prototip denemeleri Falcon roketlerinden gelen birikim ve deneyim aracılığıyla çok daha başarılı geçiyor. 2023 yılına kadar Starship’in bu misyonu %100 başarı oranı vererek gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu orana ulaşılamaması durumunda zaten Starship’in kullanılması mümkün değil.
Sanatçılardan ise beklenti oldukça büyük olacaktır. Dünya üzerinde yaşamakta olan en yaratıcı ve başarılı sanatçılardan oluşan bir listenin bu deneyim için seçilmiş olduğunu biliyoruz. Günümüzde hemen herkes, NASA’nın yayınlarıyla birlikte sanatçıların bu deneyim sırasında neler göreceğine dair fikir yürütebiliyor. Ancak kimse sanatçıların yaratıcılıklarını bu konudaki eserlerini nasıl üreteceğini bilmiyor. Bu sebeplerden dolayı insanların ortaya çıkacak eserler hakkında ciddi merak duyacağı bekleniyor. Bu durum sanatçılara baskı olarak da dönebilir.